FİNANS
NE KADAR PARA LAZIM? YOLDA PARA KAZANABİLİR MİYİM?
Buradaki süreç tamamen sizin beklentilerinize, konfordan ne kadar feragat edebileceğinize, hangi ülkede olduğunuza, kısacası seyahat tarzınızla doğrudan ilgilidir. İlk masrafınız elbette bisikletinize yapacağınız yatırım olacaktır. Kullanacağınız ekipmana göre masraflarınız değişiklik gösterecektir.
Yolda yapacağınız diğer masraflar içerisinde en büyük gider konaklamadır. Sonra vizeler ve uçak veya tren kullanma durumunda bilet masrafları gelir. Yemek masraflardan kaçınmak pek mümkün olmuyor. Özellikle turistik bölgelerdeyseniz kafe ve restoranlar pahalı olabiliyor. İçme suyu bizim yakıtımız olduğu için nerede, kaç para olduğuna pek te aldırış edemiyorsunuz. Ancak çoğu coğrafyada doğadan karşılayabilirsiniz.
Bu aşamada bu masrafları nasıl en aza indirebiliriz diye kafa yormak lazım.
KONAKLAMA
Çadırımız bizim evimiz olduğu için konaklama masraflarını sıfıra yakın azaltabiliyor. Her zaman bedava çadır yeri bulamadığımız durumlarda çadır kamplarında kalmak gerekebiliyor. Kamp fiyatları da ülkeden ülkeye çok fazla değişebiliyor. Bisikletle gelenlere kampın ücretsiz olduğu yerler de gördüm. Tüm dünyada artık yaygınlaşan ve yoğun bir şekilde kullanılan bir diğer alternatif ise, couch sistemi. www.warmshowers.org ve www.couchsurfing.com gibi bazı siteler üzerinden evlerinde kalabileceğiniz yardımsever insanlar bulabiliyorsunuz. Bu olay düşündüğünüzden çok geniş bir ağa sahip artık günümüzde. Bu sitelere göz atıp bulunduğunuz bölgedeki insanlara mesaj yollayarak uygunluk durumlarına göre, evlerinde ücretsiz kalabilirsiniz. Bunun yanında yeni insanlarla tanışıp muhabbet etmek ve yerel yemekler tatma fırsatı da ekstra güzel deneyimler sunmaktadır. Warmshowers, bisikletli gezginleri ağırlamak üzerine kurulmuş bir ağ, Couchsurfing ise her çeşit gezgine hitap eden bir ağdır. Ancak sen bisikletlisin Couchsurfing’ten faydalanamazsın diye de bir şey görmedim ben henüz. Herkes her siteye mesaj atıp istekte bulunabiliyor. Ama dediğim gibi sizi ağırlayacak kişilerin o anki uygunluk durumlarını da göz önünde bulundurmanız ve olası bir duruma karşı alternatifinizin olması gerekebilir.
Çadırınızı kuracak uygun bir yer bulamadınız ve para da harcamak istemiyorsanız bölgedeki polis merkezlerine, itfaiyelere sorup danışabilirsiniz. Büyük oranda yardımcı olacaklardır. En azından fikir verirler yer konusunda. Benzin istasyonları da uygun ve güvenli yerlerdir.
Bunların dışında Airbnb, Booking, Trivago gibi sitelerden de ücreti karşılığında oda kiralayabilirsiniz. Aynı zamanda hosteller de ucuz konaklama olarak her zaman alternatif dahilinde olan seçeneklerdir. O günkü ruh halinize ve ihtiyaçlarınıza göre konaklama şeklinize karar verebilirsiniz.
VİZELER
Vize ücretleri giderleri arttıran önemli kısımlardan biridir ve bu masrafları kısmamız pek de mümkün değil. Giriş yapacağınız ülke ne kadar vize ücreti istiyorsan ödemek zorundasınız. Ülkeye kaçak girer ve yakalanırsanız hiç hoş olmaz. Denemenizi tavsiye etmem:)
Peki vizeler nasıl alınır? Ne kadar süreliğine alınır? Ne kadar ödenir?
Her ülkenin kendine has kuralları kanunları vardır ve bunlara uymanız gerekir. Öncelikle vize kişiye özel bir şeydir. Yani 2 kişi seyahat ediyorsanız birinize çıkıp diğerinize çıkmama olasılığı az da olsa olabilir. Neler yaptığınızı, nelerle ilgilendiğinizi belirten bir internet siteniz varsa ya da bir proje yürütüyorsanız bunlarla ilgili bilgi verebilirseniz vize başvurusu esnasında kolaylık sağlayacaktır. Ayrıca pasaportunuzda bir süre sonra onlarca ülkenin vizeleri olacağından bu da bir avantaj olarak karşınıza çıkacaktır.
Vize çeşitlerinden bahsedecek olursak; konsolosluğa gidip bizzat başvuru yapmanız gereken vizeler var, internetten başvuru yapabileceğiniz e-vize’ler var, sınır kapısında başvuru yapacağınız vizeler vardır. Standart vize prosedüründe; ülkeden ülkeye geçiş yaptığımız durumlarda, pasaportunuz ile gideceğiniz ülkenin konsolosluğuna bulunduğunuz ülkeden başvuru yaparak vizenin çıkmasını beklemeniz gerekiyor. Bu süreçler duruma göre değişebilir. Bu 2 gün de olabilir 1 ay da olabilir.
E-vize kabul eden ülkelere internet üzerinden başvuru yapmanız yeterli. Genelde vizeyi mail adresinize yollarlar ve siz de çıktısınız alıp kapıya gidersiniz.
Sınır kapısı vizelerinde ise havalimanına ya da kara yoluyla ülkenin sınır kapısına gelirsiniz, parayı ödersiniz ve onlar da vizenizi verirler.
YEME-İÇME MASRAFLARI
Beslenme giderlerimiz doğal olarak kaçınamayacağımız masraflardandır, ancak tasarruf yapılabiliriz. Devamlı kafede ya da restoranlarda yemek yememiz masraflıdır ve her yerde restoran olacak diye bir şey de yok. Bu yüzden yemeğimizi kendimiz yapacağız. Bundan keyif almamız lazım öncelikle.
Yemek yapacağımız malzemeleri ucuza getirebilmek için yerel marketler, bakkallar ve pazarlardan alışveriş yapabiliriz. Hatta yol kenarında meyve sebze satan bir sürü amcamız teyzemiz olacak, onlardan da alışveriş yapabiliriz.
Doğada dolaşırken dağda, bayırda, bahçelerde ve yol kenarlarında meyve ağaçları da olacaktır. Göz hakkı olarak faydalanılabilir :) Ancak ne olduğunuz bildiğiniz ve güvendiğiniz meyveleri seçmek hayati önem taşıyabilir. Dikkatli ve bilinçli olmakta fayda var.
Günler, aylar, yıllar geçtikçe, kamp deneyimleriniz geliştikçe ve insanlarla olan iletişiminiz güçlendikçe masraflarınızın da kısmen azaldığını göreceksiniz. İnsan başlarda çekingen davranabiliyor; çevredeki kişilere kamp yeri sormaktan çekinip, amaan gidip bir hotel bulayım bu gece uğraşmayayım diyebilirsiniz. Bu gibi durumlar da haliyle masrafları arttıracaktır.
TOPLU TAŞIMA MASRAFLARI
Uçak, tren, feribot ya da otobüs gibi araçları zaman zaman kullanmak zorunda kalabiliyoruz. Bilet fiyatlarına çoğu zaman yapacak bir şey olmuyor, ancak bazen otobüs biletleri konusunda pazarlık yapabilirsiniz. Çoğu yerde çoğu otobüs firması bisiklet için ekstra küçük bir ücret talep edecektir. Pazarlık kabiliyetiniz burada işe yarayabilir :)
Eğer zaman konusunda aksatmayacağınız bir planınız varsa uçak biletlerinizi erken tarihlerde almanız faydalı ve ucuz olacaktır.
YOLDA PARA KAZANABİLİR MİYİM?
Yolda para kazanmak mümkün olmakla birlikte pek de kolay olmayan bir durum. Yani aslında kolay da; bu kişinin biraz yeteneklerine biraz da yaratıcılığına kalmış.
Bence burada en önemli ve etkili konu mevcut paranızı nasıl kullandığınız, ne kadar tasarruf yapabildiğinizdir. İyi tasarruf edebilen biriyseniz para kazanmakla uğraşmak zorunda kalmayabilirsiniz. Biraz ütopik gibi değil mi? :) Evet zor ama imkansız değil. Becerilerinizi ve aklınızı kullanabileceğiniz durumlar da var.
El sanatları beceriniz olabilir; bardak boyayıp satan var, tişört boyayan-tasarlayan ve satan var, bileklik-takı yapıp satan var, hatta şey gördüm; saç rastası yapıp gezenler var (adamın öyle bir becerisi var), dövme yapan para kazanan var... Listeyi yetenekleriniz doğrultusunda uzatabilirsiniz.
İnternet-yazılım-elektronik işlerinden gelir elde edilebilir. Web tasarımı biliyorsunuzdur ve internet sayesinde işi al-yap-sat mantığıyla kazanabilirsiniz. Sadece internet ve bir laptop! Google adsense, Amazon affiliate işleriyle gelir elde edenler de var. Satış ortalığı da deniyor bunlara. İnternet siteniz olabilir; Blog yazıyorsunuzdur, bir satış siteniz vardır, Youtube sayfanız vardır, İnstagram sayfanız vardır, çeşitli sosyal medya hesaplarından da akmasa da damlayacak gelirler elde edilebiliyor.
Profesyonel fotoğrafçı ve video editleme konusunda yaratıcı iseniz, ürettiğiniz içerikleri satabilirsiniz. Gerekli kişilere, firmalara ya da sponsorluklara ulaşabilirseniz buradan gelir elde edebilirsiniz. Hatta onlar bile sizi bulup teklif getirebilirler. İçeriğinizin kalitesine ve zenginliğine ve onların isteklerine bağlı olarak değişebilir bu durumlar. Bütün bunlar sayesinde kalıcı bir sponsor da elde edebilirsiniz. Hemen olmuyor bu işler ancak; siz emek harcadıkça, kaliteli içerik ürettikçe, takipçi kazandıkça, popüleriteniz arttıkça fark edilme oranınız da artar ve sponsorluklar size gelmeye başlarlar. Kolay değildir ama imkansız da değildir.
Başka bir ihtimal ise; ihtimal diyorum :) geziniz esnasında hükümetler, konsolosluklar, okullar ve eğitim birimleri gibi merciler tarafından fark edilmeniz durumu olabilir. Sizin hakkınızda bilgi sahibi olabilirler bazı ülkeler ve konsolosluklar, özellikle internet siteniz ve yürüttüğünüz kitlesel, çevresel, barışçıl projeleriniz varsa sizi fark edip davet edebilirler. Bazı eğitim birimleri çocuklar ve gençler için sunum yapmanızı, yaşadıklarınızı, gördüklerinizi paylaşmanızı ve anlatmanızı isteyebilirler. Bunun karşılığında para da teklif edebilirler. Gerisi size kalmış artık.
Gönüllü işlerde çalışabilirsiniz. Bu tip işler genellikle gönüllülük esaslıdır ve para karşılığı yapılmaz. Ancak kalacak yer ve yiyecek sağlayabilirler. Özellikle büyük şehirlerde imkan daha fazladır. Ayrıca popüler/turistik şehirlerde konaklama ve yemek işini bedavaya getirirsiniz ve bunun yanında o şehri de detaylı gezebilme fırsatınız olur. Bu tip seyahatlerde genellikle büyük şehirler içerisinde kalmak istemez kimse. Bisikletle dolaşmak,trafik vs. zaten sorun, şehir pahalıdır, bisikleti çaldırır mıyım? korkusu olabilir. Bunun gibi birçok çekinceleri olabiliyor insanın zaman zaman. Gönüllü bir işte çalışırsanız; bisikletiniz güvende olur, konaklama-yemek bedavaya gelir. Dilinizi daha da geliştirme imkanınız olur...
Peki bu işler nasıl bulunur? İlk olarak, hostel tarzı işletmeleri kapı kapı dolaşarak bir kaç yere iş var mı diye sorabilirsiniz. Kulağa garip gelebilir:) Ama oluyor. İkinci ihtimaliniz de bu iş ile ilgilenen internet siteleri. Bunlardan bazıları: www.workaway.info , www.helpx.net , www.housecarers.com , www.aupair.com , www.wwoof.net , www.globalworkandtravel.com gibi sitelerdir. Bu websiteleri sayesinde gönüllü ya da bazıları para kazanabileceğiniz iş olarak çalışabilirsiniz. Yapılabilecek işlere örnek olarak; çocuk bakıcılığı, evcil hayvan bakıcılığı, ev temizleme, mutfakta yardım, bahçe düzeni, organik tarımla ilgili işler de mevcut(ekip biçebilirsiniz) ve bunun gibi işvereninizin sizden isteyebileceği işler mevcut. Sistem şöyle çalışıyor: gönüllü olarak bu gibi sitelere üye oluyorsunuz(bazılar ücretli üyelik olabiliyor), sizi gerekli bağlantıları sağlayarak iş aradığınız ya da gitmek istediğiniz ülkede-şehirde işverenler ile buluşturuyorlar. İşvereninizin verdiği işi kabul ederseniz, orada çalışıyorsunuz. Karşılığında size kalacak bir oda ya da bir yer veriyorlar, yemek verebilme ihtimalleri değişebiliyor, bazı sitelerin üyeliklerinde para da kazanabilirsiniz. Bu sayede o bölgede konaklama ihtiyacınızı karşılıyorsunuz, duruma göre yemek işinizi karşılıyorsunuz, o bölgeyi gezip kültürüne dokunuyorsunuz ve para da harcamıyorsunuz. Çok güzel :))
Bir diğer alternatif ise; ev sahibi olduğunuz durum. Eviniz var ve kiraya veriyorsunuz gelen parayla da dünyayı gezebilirsiniz. Bunu yapan çok insan var. Özellikle genç olan çiftler 3-5 sene çalışıp bir ev satın alıyorlar ve ödemesi bitince kiraya verip yola çıkıyorlar. Hem para kazanmak için efor sarf etmiyorlar (para her ay hesaba yatıyor) hem de tur bitti geri döndünüz, eviniz hala orada :) Kaybedeceğiniz hiç bir şey yok. Başka bir durum ise eviniz yok. Ancak belli bir miktar paranız var bankaya atar, faize koyar ve yukarıdaki yöntemlerde birini ya da bir kaçını destekleyici olarak kullanırsanız yine yaparsınız. Bisiklet en ucuz seyahat aracıdır dostlar:)