top of page

PLANLAMA

Rotamızı belirlerken dikkat etmemiz gereken bazı noktalar var. Aslında ekipmanlarımızı tamamlarken, nereye gideceğimize ve hangi coğrafyada, hangi iklimlerde pedal çevireceğimize göre kararlar vermiştik.

Bu aşamada ne kadar detaylı rota belirleyeceğiniz tamamen size kalmış. GPS cihazı kullanacak mısınız? Harita mı tercih edeceksiniz? Cep telefonu ile navigasyon mu kullanacaksınız? Yoksa bana hiçbiri lazım değil ben kaybolmak, kafama göre takılmak istiyorum mu diyeceksiniz? 

GPS cihazı(bisiklet bilgisayarı) kullanacaksanız; GPS uydu sistemi ve GLONASS uydu sistemi yardımıyla konum belirleme hizmetlerinden yararlanarak rotamızı belirleyebilmekteyiz. Piyasada çok farklı tipte bisiklet bilgisayarları bulmak mümkün. Cihazların çoğu artık 2 uydu sistemini de destekler durumdalar. GLONASS uydu sistemi Rusların kullandığı bir uydu haberleşme sistemidir.

Bisiklet bilgisayarı kullanmak zorunda mıyız peki? 

Elbette değiliz ancak bu cihazların sunduğu büyük faydalar bulunuyor. Çok dayanıklıdırlar, kasaları düşme ve çarpmaya karşı özellikle korumalıdır. Oldukça hafiftirler. Batarya ömürleri çok uzundur. Ortalama bir sürüş ile(günde 6 saat) 3-4 gün cihazı kullanabilirsiniz. Batarya ömürleri 15 ila 25 saate çıkabilen modeller var. Hızlı da şarj olurlar. Kendi bataryası yanında pil ile de takviye edilebilenleri de var. Uzun süre insandan ve yerleşim yerlerinden uzak bölgelerde pedallama durumunuz varsa bu tip bir model de tercih edilebilir. Ekranları güneş altında rahatlıkla görülebilir olarak tasarlanmışlardır. Bunların yanında; bisiklet sürerken ihtiyacınız olabilecek değerleri ekranda gösterilmesini istediğiniz şekilde ayarlayabiliyorsunuz ve böyle her daim gözünüzün önünde kolayca takip edilebilir şekilde duruyorlar. 

Bisiklet bilgisayarımıza rotalarımızı yükleyebilmemiz içi bilgisayar ortamında haritalar üzerinde rotanızı elinizle çizmeniz ve cihaza aktarmanız gerekiyor. Bu işe özel ara yüzleri kullanışlı birçok internet sitesi ve android uygulamalar bulunmaktadır. Kullandığınız bisiklet bilgisayarına özgü kendi programını ya da başka programlar yardımıyla rotalarınızı oluşturabilirsiniz.

Rota çizilirken, eğim haritasını da çıkarıyor. Böylelikle, eğimli yolları eleyip alternatif güzergah belirlenebilir, ya da özellikle tırmanışın bol olduğu araziler seçilebilir. Buradan sonrası sizin ihtiyaçlarınıza göre değişecektir.

Kullanılan programlardan bazıları; endomondo, runtastic, strava, mapmyride, ridewithgps ve garminconnect gibi birçok program bulunuyor. Bu programların kendilerine ait ara yüzleri, rota oluşturma modülleri ve desteklediği dosya uzantıları farklılık göstermektedir.

Ben bisiklet bilgisayarı olarak Garmin’in bir modelini kullanıyorum ve cihaza sahip olduğumdan Garminconnect hesabı açabiliyorum. Garminconnect uygulaması güzel bir uygulama ancak oluşturabileceğin rota sayısındaki kısıtlamalar benim programı kullanırken en çok canımı sıkan durum oldu. Sadece 10 adet rotayı hafızasında tutabiliyor bu da benim istemediğim bir şey. Bu nedenle başka bir uygulama kullanıyorum. Bu uygulama ridewithgps uygulaması. Sınırsız rota oluşturabiliyorsunuz, oluşturduğunuz rotayı istediğiniz uzantıya çevirip istediğiniz yerde kullanabiliyorsunuz ve ara yüzü çok kullanışlı. Kesinlikle tavsiye ederim.

 

Rotalarınızı oluşturup cihazınıza atıp yolunuza bakabilirsiniz.

 

Günümüzde cep telefonları da hayatımızda hatırı sayılır yer kaplamaktalar. Cep telefonunu da Gps-Navigasyon için rahatlıkla kullanabilirsiniz. Herkes aktif olarak kullanıyor zaten özellikle günübirlik ya da biraz daha uzun soluklu turlarda. Cep telefon tutucuları gidona bağlanarak kolaylıkla görebileceğiniz bir şekilde gidona monte edilebiliyorlar. Ancak cep telefonunu bisiklet bilgisayarı olarak kullanırken bazı handikaplar ortaya çıkabiliyor. Bunlardan bazılar; cep telefonları nazik cihazlardır, yolda giderken yere düşerse çok yüksek olasılıkla o telefon kullanılmaz hale gelecektir. Güneş ışığı altında telefon ekranını rahat bir şekilde görmek oldukça zor olabiliyor ve güneş altında çok yüksek ısılara çıkabiliyorlar. Kullanılamaz hale gelebilirler.

 

Kaldı ki; Karadağ'da pedallarken başıma da geldi bu durum-cep telefonumu geceden çadırda şarj edip sabah yola çıktım, öğlene yakın hava güneşin etkisiyle ciddi kızdırmaya başladı ve cep telefonumu bir şeyi kontrol etmek için çantadan çıkardım bir de ne göreyim aşırı ısınma nedeniyle telefon kapanmış ve açamadım şarjı full olmasına rağmen hem de telefon kılıfın içinde üstü sarılı ve gidon çantasının içindeyken, telefon bayisine götürmek zorunda kalmıştım yani bu tip durumlar oluşabiliyor. Bisiklet bilgisayarlarında böyle bir durum olmuyor. Bir diğer önemli durum ise; şarj süresidir. Telefonların gps'i ve aynı zamanda ekranın açık olduğu zamanda bataryanın ne kadar çabuk tükendiğini söylemeye gerek bile yok aslında. Öte yandan telefonlar çok da pahalı cihazlar, illa ki telefon kullanacaksanız da ikinci bir ucuz model kullanmak mantıklı olabilir.

Kağıt harita kullanacaksanız; çoğu gidon çantasının üst kısmında kağıt haritalarınızı sabitleyebileceğiniz bağlantı noktaları bulunur. Bu kağıt haritalara özel koruyucu taşıma kaplarını kullanabilirsiniz. Bu sayede haritanız sürekli gözünüzün önünde korunaklı bir şekilde bulunur. Nostaljik keyifli bir havası da var bu haritaların. Ayrıca bazı ülkelere ait bisiklet rotalarına özel hazırlanmış haritalardan oluşan kitaplar var. Bu kitaplardan da faydalanabilirsiniz. Kendi çizdiğiniz rotayı da çıktı alıp kullanabilirsiniz elbette.

Full macera modu; bana harita falan lazım değil arkadaş. Ben kendi yolumu kendim bulurum, bulamazsam da kaybolurum ne olacak? diyorsanız muhtemelen en iyi tercihi yapmışsınızdır :)

Aksiyonu bol, kafası rahat, tam maceracı bir serüven sizleri bekliyor.

EKİPMAN

Öncelikle, bir turda(en azından bir gece konaklamalı turda) olmazsa olmaz ekipmanlardan bahsedelim.

Bisikleti saymıyorum:) En az bir arka bagaj ve bir çift arka bisiklet çantası, çadır, uyku tulumu, mat, kafa lambası, kamp ocağı, tencere, çatal-kaşık-bıçak,  bardak, duruma göre en az bir adet iç lastik, yama seti, pompa, iki adet plastik lastik sökücü levye, multitool, alyan seti, ve diğer tamir elemanları, 1-2 adet suluk, mevsime uygun kıyafetler, kask, tablet/telefon ya da mp3 çalar olmadan yapamayanlardansanız yanınıza alabilirsiniz. Bunlar dışında yanınıza alacağınız diğer elemanlar sizin keyfinize kalacaktır. Bu tarz bir ayarlama ile bir kaç günlük hatta belki bir kaç haftalık bir tura çıkılabilir.

Daha uzun soluklu bir tur planımız varsa bulunacağınız coğrafyanın durumuna göre, iklim değişikliği durumları, arazi koşulları, yiyecek-içecek kaynaklarından ne kadar süre uzak kalacağımıza göre yola çıkarken de yolda seyahat halindeyken de; ekipmanlarınız, çantalarınızın hacmi, içerikleri, tamir ekipmanlarınıza yapacağınız eklemeler, ekstra su torbası gibi konularda değişiklikler yapmanız gerekecektir. 

Yanımızda taşıyacağımız ekipman tipleri(hafiflikleri, hacimleri) seçtiğimiz tur bisikletimizin tipine ve çanta düzenine göre değişiklik gösterecektir.

 

Tur Bisikletçiliği ya da Bikepacking tarzlarına göre kullanılan tüm ekipmanlar detaylı olarak ilgili bölümlerde bulabilirsiniz.

NE KADAR SÜRECEK?

İşe gidip gelmek, hafta sonu yakınlarda kamp yapmak, bir organizasyona katılmak, yıllık izninde bisikletle seyahat etmek ya da dünya turu; tercih edeceğiniz tura göre bisikletinizin özelliklerinden yanınıza alacağınız malzeme ve ekipmanlar çeşitlilik gösterecektir.

Kafanızdaki turu etrafınızdaki kişilerle paylaştığınızda: deli misin? Bu yaşta bisiklete mi binilir? Yapamazsın sen! gibi olumsuz yorumlar olacaktır fakat bunlara kulak asmayın :)

bisiklete-binmek-karikaturu-seref-efendi

Eğer bir dünya turuna çıkıyorsanız orada işin rengi değişmeye başlıyor :) Dünya turu atmak yıllar alacağından, bir iş yerinde çalışıyor olamazsınız, istifa etmeniz ya da kendi işinizi yapıyor iseniz bırakmanız lazım. Bu durumda da en önemli problemlerden biri yani zaman, ortadan kalkmış olacak ve siz zaman açısından özgür olacaksınız.

Umarım ilerleyen zamanlarda dünya turuna çıkacak kişi sayısında artış olur. Bizler genelde bir işe girmeden önce o işi daha önce yapan var mı yok mu diye merak edip araştırırız. Bu sebepten bu tip örneklerin artması da diğer insanların daha rahat karar vermesine vesile olacaktır.

 

Unutmayın limit sizsiniz... 

YURT İÇİ? YURT DIŞI?

Önceliklik olarak şu konuda hemfikir olacağız tahminimce; biz, bisiklet turlarına keyif için çıkıyoruz. Kimse kimseye sen bisikletle gez demez. Değil mi? :) Keyfimizi maksimuma çıkarmak adına, ülkemizde bisiklet yolu konusunda ciddi problemler var zaten hepimiz farkındayız, ancak şehir dışı turlarımızda rotamızı trafikten, gürültüden, tehlikeden uzak tutmak için dağ yolu, köy yolu, orman yolu gibi bol ağaçlı ve oksijenli yolları tercih etmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Rotanızı belirleme aşamasında, Türkiye yol koşullarını ve araçların saygı seviyesini dikkate almamız gerekiyor. Ayrıca kendi ülkemizde gezdiğimiz için dil problemimiz ve kamp-konaklama prosedürleriniz bildiğimiz için problem olmayacaktır.

Yurt içinde yaptığınız turlar, eğer bu işten keyif alıyorsanız bir süre sonra size yetersiz gelmeye başlayacaktır :) Kendinizi yurtdışına rota planlarken bulabilirsiniz.

Başka bir ülkeye gidecekseniz, düşünmeniz ve planlamanız gereken ekstra durumlar olacaktır. Vize işleri, dil problemi, ülkenin güvenlik durumu, hava durumu gibi. Burada önemli olan nokta bu durumları problem olarak görmeyip size kazandıracağı deneyimler ve üstesinden geldiğiniz güzel anılar olarak görmek turunuzun devamı ve sizin alacağınız keyif açısından büyük önem taşımaktadır. Yeni yerler, yeni insanlar, hatta yeni hayvanlar görmek size tarifsiz şeyler hissettirecek ve muazzam deneyimlere imza atacaksınız. 

 

Yoldaki en büyük problemlerden biri dil oluyor genelde. Çekingenlik durumları oluşabiliyor zaman zaman ama bu sıkıntıyı da kısa süre içinde atlatabilirsiniz. 

Yurt dışına çıkma konusunda bir çok kişinin çekinceleri olduğunu görüyorum. Burada bence en büyük problem dil. Gerçi el-kol, vücut diliyle de anlaşabiliyorsunuz zaman zaman. Dil bilmediğiniz zaman bu işi yapamam gibi bir durum yoktur yapabilirsiniz her türlü, korkmayın. Ancak dil bildiğiniz zaman, o kültürle daha iyi kaynaşıyorsunuz, muhabbet sohbet ediyorsunuz ve daha çok şey öğreniyorsunuz bölge hakkında. Bir gezgin gibi bir yaşam arzunuz varsa dil şart. Şu açıdan şart: sadece gezmek ve görmekle yetinmeyip, o kültürü de benimsemek ve yerel halk ile daha detaylı bilgi alışverişi yapmak için o kişilere daha detaylı sorular sormalısınız ki detaylı bilgiye ulaşabilesiniz. Bu yüzden dil bilmek önemli. Turist misiniz? Gezgin mi? Bu soruları da cevaplamakta fayda var.

Diğer bir durum kamp meselesi; bulunduğunuz ülkeye göre, her ülkede kamp için farklı uygulamalar yapılıyor olabilir. Her ülkede kamp serbest ya da yasak diye bir şey yoktur. Ülkelerin bu konudaki tutumlarını göz önünde bulundurmak lazım. Yanlış bir durumda kalmak kimse istemez. Birileri sizi görüp şikayet edebilir. Polisle falan uğraşılmaz gece gece :) Bu tip bilgileri internet üzerinden ya da halka da sorup danışabilirsiniz. Buralarda kamp yapabileceğim bir yer var mı? demek çok zor olmamalı. Hatta bunu polislere bile sorabilirsiniz. Yardımcı olmaya çalışacaklardır. Bunlar dışında benzinlikler, itfaiyeler, okul bahçeleri, kilise ve camiler gibi yerlerde de izin alarak kalabilirsiniz. Benzinliklerde yiyecek, tuvalet ve bazen duş bile bulma imkanınız vardır. Ya da ortamın durumuna göre wild/stealth camping/doğa kampı/vahşi kamp gibi isimlendirdiğimiz beleş orman kampı:) Dal ormana kur çadırı... Yeter ki görünme.

               

Diğer durumları detaylı olarak ilgili kısımlarda paylaşacağım.

YALNIZ MI? GRUP/ÇİFT Mİ?

Kişinin nasıl bir tarzı olduğuna bağlı olarak değişir bu durum. Genelde insanlar yanında yol arkadaşı olsun ister. Bu arkadaşı da olabilir sevgilisi ya da eşi de olabilir. Birisiyle birlikte yola çıkmanın avantajı daha çok eğleneceğiniz garanti. Yolda meydana gelecek aksaklıklar üzerinden geçilen dalgalar olsun, etrafta sizden başka kimseler yoksa büyüleyici bir atmosfer içerisinde bulunduğunuzda duygularınızı anında paylaşabileceğiniz birisi olur. Yalnız kamp yapmaktan korkabiliyor ya da çekinebiliyor bazı kişiler, bu açıdan da değerlendirince bir yol arkadaşı rahatlatıcı etkide bulunacaktır. Birlikte pedal çevirmek birbirinize motivasyon kaynağı da olabiliyor. Yorulduğunuz ya da tıkandığınız durumlarda size psikolojik destek sağlayabilir. Köstek de olabilir tabi :)

Kalabalık sürüşlerde bir diğer önemli husus ise, yolda daha görünür olursunuz. Tek başına pedallayan bir bisikletliyi araç sürücülerinin fark etmesi kalabalık bir gruba oranla daha da düşüktür. Ekstra görünürlük önlemleri almakta fayda var yalnız seyahat ederken. Özellikle de tünellerden geçişlerde, sisli ve görüşün az olduğu hava koşullarında. 

 

Dezavantajları da var elbet. Takım halinde hareket etmek ve muhteşem bir uyum içerisinde olmak gerçekten çok zor bir durumdur. Yoldaki her duruma aynı anda ayak uydurmak kolay olmayacaktır. Motivasyonlar düşecek, toparlamak gerekecek, zaman zaman birbirini beklemek gerekecek, vs. Tüm bunlara ayak uydurmak herkes için kolay olmayacaktır. Yol arkadaşınızın seçimini yaparken, yolculuğunuzdan alacağınız keyfi arttırmak adına tüm ruh hallerini ve bakış açılarını göz önünde bulundurmakta fayda olacaktır.

Peki insanlar, grup halinde olmak bu kadar avantajlı ise yalnız seyahat etmeyi seçiyorlar? Deli mi bunlar?

Herkesin hayata bakış açısı farklıdır. Felsefesi farklıdır. Herkesin başarı hikayesi ardında çok farklı durumlar gözlenebilir. Bu nedenle herkes kendi yolunu çizer ve ona göre davranır. Benim deneyimlediğim kadarıyla yalnızlığın en büyük artısı "biraz daha özgürlük".

Kaldı ki; böyle bir yola çıkmadan evvel kime gidip dersiniz ki, gel sen işini gücünü bırak al bir bisiklet 10-15 yıl gezmeye gidelim ne dersin? diye nasıl sorarsın? Günümüz Türkiye'sinde insanlar işlerini bile değiştirmeye cesaret edemezken... İnsanlar hayal kurmayı bile unutur ve korkar oldular artık. Herkesin kendine göre haklı sebepleri olabilir elbet, bir şey diyemem ama, hayal bu kurmaktan vazgeçmemek lazım gerçekleştiremesek bile. İnsana bir amaç kazandırıyor en azından.

Siz her ne kadar yalnız geziyor olsanız dahi gideceğiniz yerlerde insanlarla karşılaşacaksınız haliyle. Yalnız kalmak aslında çok zor bir durumdur. Çöl geçiyorsunuzdur, insan yoğunluğunun çok az olduğu bir yerdesinizdir ancak öyle. İnsanlar meraklı olduğundan sizi gördükleri zaman yanınıza gelip meraklarını gidermek istiyorlar. Zaten yalnız kalamıyorsunuz merak etmeyin:) 

IMG_20180819_181737_229_edited.jpg
  • Grey Facebook Icon
  • Grey Twitter Icon
  • Grey YouTube Icon
  • Grey Pinterest Icon
  • Grey Instagram Icon
bottom of page