Henüz BatıAnkara Bisiklet Grubuna katılalı bir kaç ay olmuşken karşıma yeni bir deneyim fırsatı çıktı. Organize edilmiş bir bisiklet turu! Marmaris Karya Bisiklet Turu (3gün).
Tamam geliyorum! Lastiklerimi değiştirdim ve çantamı hazırladım. Artık hazırım ve heyecanlıyım:)
Bisiklet turu 3 gün sürecekti. Cuma-cumartesi-pazar. 1 günlük izin aldım iş yerinden ve perşembe gecesi otobüsüm vardı. Perşembe akşamı sırt çantamı hazırladım. Zaten fazla bir şey almaya gerek yoktu üç gün için. Çadır, uyku tulumu, mat, kıyafet ve lastik için yama seti falan var. Normalde bu çanta sırtta bisiklet sürülmez ama zaten yükümüzü bizim yerimize taşıyacak bir kamyonet bizimle beraber olacak.
Neyse, ve saat geldi Aşti otogara bir arkadaşım arabasıyla beni bıraktı ve bisikleti koyduk otobüse ve yola çıktım. 9 saat mi 10 saat mi ne sürecekti otobüs yolculuğu. Sabah 7'de Marmaris'e varmam gerekiyor. İnsanlarla buluşup hazırlıklar yapılacak.
Saat 7:00 ve otogara geldik. Yorgunum, çünkü otobüslerde uyuyabilen biri olmadığım için uyuyamadım. Nasıl pedal çevireceğim böyle diye düşünüyorum bir yandan:) Bisikleti indirdim otobüsten. Farklı farklı şehirlerden insanlar tura katılmak için yavaş yavaş otogara geliyorlar.
Kahvaltı için bir kafeye oturdum, insanları seyrediyorum bir yandan da kahvaltımı yapıyorum. Otobüsten inen bisikletini alıp kafeye bir şeyler atıştırmaya geliyor. Orada yavaş yavaş tanışmalar başlıyor artık. Farklı farklı şehirlerden insanlar geliyor. Biraz zaman geçtikten sonra artık grup baya kalabalıklaştı kafenin önünde. Ve yüklerimizi taşıyacak kamyonet ve organizasyondan sorumlu olan arkadaş da oraya geldi ve toparlandık, meydanda diğerleriyle buluşmaya gideceğiz. Çantaları araca attık, bisiklete atlayıp buluşma noktasına doğru hareket etmeye başladık.
Marmaris güzel yermiş :) Etrafı seyrede seyrede gidiyoruz, trafik de yok yani. Mesafe de yakındı hemen geldik. Meydanda toplanmış insanlar. Orada da yine bir tanışma sohbet. Bir yandan da rotamızı ve nasıl davranmamız gerekiyor, nelere dikkat etmek lazım, sorumlu arkadaş anlatıyor. Rotayı belirten haritaları dağıttılar.
Artık hareket zamanı. 80 kişiyiz, herkes bize bakıyor :) Ama güzel bakıyorlar. Keyifli keyifli pedallıyoruz. Benim için bu bir ilk olduğundan ekstra güzel bir heyecan var.
4-5 km kadar sonra şehir içi yoldan çıkıp artık araziye, ormanın içerisine doğru kendimizi atıyoruz. Ormana girer girmez ortam değişiyor, seviyorum ormanları ben yaa, huzur veriyor. Bu ormanlık bölgede çok sayıda arı olduğunu söyleyip bizi uyarmışlardı. Ormana girdiğimizde arı seslerini uzaklardan duymaya başladık zaten. Vıızzzz... Ne güzel ses. Araba yok, başka rahatsız edici bir gürültü yok... Çok keyifliyiz. Bir yandan pedal çeviriyoruz bir yandan insanlarla sohbet ediyoruz. Arada durup fotoğraf çekiyoruz.
Saat ilerliyor ve akşam üzeri olmak üzere. Konaklayacağımız kamp alanına varıyoruz. Çantalarımızı taşıyan araç orada bizi bekliyor. Hemen çantayı alıp uygun bir yere çadırımızı kuruyoruz. Çok kalabalık olduğumuzdan bir süre kim nereye kuracak falan tatlı bir arbede yaşandı ve dip dibe herkes çadırını kurdu :)
Organizasyonu yapanlar yemekleri de tedarik ediyorlar. Akşam yemeğini hep birlikte yedikten sonra herkes daha da kaynaştı ve muhabbet muhabbeti açtı. Yorgunluk ağır bastırınca herkes yavaş yavaş çadırlarına çekildiler. Yarın yol devam edeceğiz nasıl olsa.
Ertesi sabah kalkıp hemen çadırımızı çantamızı toparlayıp yola koyulacağız. Kalabalık olduğundan herkesin toparlanması bir anda olamıyor elbette, bu yüzden toparlanan yola devam ediyor. Rota belli, harita var. Herkes gideceği yeri biliyor, bir şekilde gelirler. Yine ormanın içine dalıyoruz. Çok güzel kokular geliyor. Hava yine çok keyifli. Arı sesleri eşliğinde yola devam ediyoruz. Yol üzerinde gruptan birileriyle illa ki karşılaşıyorsunuz, ayaküstü muhabbetler çok oluyor. Birbirinin fotoğraflarını çekenler de çok oluyor. Ben de arada bir şeyler çekiyorum tabi :)
Doğa çok güzel bir şey, insan kendini unutuyor. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsun. İkinci gün, ilk güne göre daha rahat geçti. Acemiliğimi atmıştım hemen adapte olmak zor olmadı.
Değişik değişik bisiklet tipleri görüyordum. O zaman bilmiyoruz tabii bisiklet tiplerini fazla tanımıyorum :) Bagajı olan bisikletler bir hayli ilgimi çekmişti. Ulen bisikletle adamlar yük de taşıyabiliyorlarmış bak hehe:) İşte orada şimşekler çakmıştı. Ben de öğrenmeliydim. Daha bu tur bitmeden yeni turların hayalini kurmaya başlamıştım orman içinde keyifli keyifli pedallarken. Oksijen de çarpmış olabilir. Ufkum açıldı. Daha deneyimli olan kişilerle fikir alış verişleri yaptım. Kapabildiğim bilgileri kaptım.
Arada durup fotoğraf çekmeyi de ihmal etmiyoruz....
Kafada bir sürü hayal ve soru işaretiyle ikinci günün sonuna gelmiştik artık. Kamp yapacağımız alana çadırlarımızı kurup bir denize keyfi yapmanın vakti gelmişti. Erken gelmiştik çünkü o gün yaptığımız yol çok uzun değildi. Kamp alanında 2 tane kafe restoran var sadece. Bir de nasıl becerdilerse bir tane de hotel var. Oraya nasıl geldin de diktin onu arkadaş. Baya saklı gizli bir koya benziyor halbuki.
Neyse, denizin keyfini çıkardıktan sonra da güzel bir akşam yemeği yedik ve geceyi orada kapatarak dinlenmeye geçtik. Ertesi gün çok bir yolumuz yok ama son gün. Tur bitiyor. Bitmesin yaa... Üzüldüm harbiden. Ama yeni planlar başlamıştı bile.
Sabah kalkıp toplarlandık ve dün o kadar keyifle indiğimiz kilometrelerce yokuşu şimdi geri tırmanma vakti. Sabah sabah güzel spor olacak. Kaklar kalkmaz mızmızlanmaya başlayanlar olmuştu bile:) Sanırım o noktada ben de yalnız yola çıkmaya karar vermenin ilk tohumlarını atmış olabilirim. Bu tur başlangıç için çok verimli oldu. İyiyi kötüyü, kolay zoru bir arada görme fırsatım oldu. Yeni turlar için alacağım ön kararlarda fayda sağlayacaklar...
Ve Marmaris merkezde tura başladığımız noktaya geri döndüğümüzde turun sonuna gelmiş bulunduk. Son olarak herkes toplandı fotoğraf çekimi falan. Güzel insanlar dostlar da edindim. Benim için çok verimli oldu.
Umarım tekrar görüşürüz Marmaris... Artık eve dönme vakti...
Comments